Siz Giderken
- 30 Ocak 2012
- #
Kapıyı açtınız. Ayaklarınızı silktiniz. Girdiniz. Girdiğiniz kapının eşiğinden sereserpe dağılıp gitmişsiniz. Ekmek bir yana, karıncalar bir ele toplanmış. Avucunuzda tuttuğunuz şeker, içeride ısmarlayı bekleyen kimsesiz bir ev… Girdiniz ya şimdi içeri. Düştünüz. Ekmek kurudu ya hani şimdi. Kurumuştur. Karıncalar, avuç içlerinizi terketmiştir.
Kapıyı açmıştınız. Aranılmamışsınız bile. Yaşlı teyzeli komşulu kapınız da yok. Evladım diyen, şu geldiydi de… diyen. Tek bölüştüğünüz tuvaletiniz de hasretti. Şimdi halini sormayın. Dağılmış, savrulmuş ve çirkinleşmiş.
Kapıyı açmasaydınız eğer, çok insanlı bir hayattaydınız. O kapı olmasaydı, sağ kapıdan gidip karanlıktan sürülmüş bütün azap karalarını çekecektiniz içinize. Aklınız kararacaktı, ellerinize bulaşacaktı. Teninizdeki kalbe vuracaktı.
Kapıyı açtınız, doğru yoldaydınız. Işığı gördünüz, devrildiniz.
Sorun değil hiç. Kayda geçmeyecek küçük bir kalp yitmiştir.
Sevenleri yoktu, başını sağ taşıyamadılar. Çiçek bırakmıştım arkanızdan. Arılar çiçeği bölüşürken, gülerek gitmiştiniz.
Sorun değil biliyorum. Şimdi, gittiğiniz yol boyu gidiyor çiçekler…
Eren Ali Gül
Eren Ali Gül
Bu içerik 644 kez okundu