“Tanbur belli bir zümrenin sınıfsal ihtiyaçlarına sıkıştırılamaz”

Müzisyen Eren Ali Gül “Mütenâhî” isimli ilk albümünü anlattı.

“Mütenâhî”, Müzisyen Eren Ali Gül’ün ilk albümü… Gül, albümde “Ayletme Beni” ve “Sabahın Seherinde Ötüyor Kuşlar” türkülerini tanburla enstrümantal biçimde yorumluyor. Kurtuluş Cengiz’in gitar ve bendir ile destek verdiği albüm, Viya Müzik Yapım tarafından yayımlandı. Lir, tanbur, lavta ve ut üretimi de gerçekleştiren Gül, İstanbul’un Kartal ilçesinde bulunan Luvi Lir Atölyesinde çalışmalarını sürdürüyor.

Eren Ali Gül ile müzik yolculuğunu ve “Mütenâhî” albümünü konuştuk.  Protest şarkıları tanburla renklendirdiğini söyleyen Gül “Protest, politiktir. Tanburu belli bir zümrenin sınıfsal ihtiyaçları etrafında çevreleyip, sıkıştırarak onu kendi ihtiyaçları etrafında şekillendirmelerinden duyduğum rahatsızlığı belirtiyorum” diyor.  

Ne zamandır müzik ile uğraşıyorsunuz, neler yapıyorsunuz?

Çocukluğumdan bu yana elimde birçok enstrüman oldu. Hâlâ birçok enstrümanım var. Müzik aletleriyle meşgul olmak, onları çözmek, icra etmek beni mutlu ediyor. 2011 yılında Sevinç Eratalay ile çalıştık, o dönemde 25 yaşımı henüz almaya başlamıştım. İlk stüdyo ve düzenleme deneyimim o yıllarda başladı. Daha öncelerine dek her şeyi aklımda yapıp, bir kenara atıyordum. Bu kez öyle olmadı, hayalini kurduğum işleri stüdyoda hayata geçirdim. Bugün uzunca bir aranın ardından, tanbur üzerinde türkü yorumlarımı kayıt altına aldım. İnsan sesi olmadan, yalnızca vokal olarak tanbur çalarak.

“PROTEST ŞARKILARI TANBUR’LA RENKLENDİRİYORUM

Müzik sizin için ne ifade ediyor, yaptığınız müziği nasıl tanımlarsınız?

Müzik, sosyolojik bir bilim. İhtiyaç önceliği sonraya bırakılırsa, kültürün bir süreğenliği diyebilirim. Protest müziği perspektif olarak sürdürüyorum. Gerçek protest müzik, yer değiştirten, başkalaşmayı ortadan kaldıran ve birleştiren bir olgunun ifadesidir. Protest şarkıları tanbur icrası içerisinde renklendiriyorum, desenlerini açarak eserleri hem genişletiyor hem rahatlatıyorum. Buna ek olarak şu anda yaptığım gibi anonim türküleri yeniden temize çekiyorum. Tüm bunlar politik bir çıkarımdır. Protest, politiktir. Tanburu belli bir zümrenin sınıfsal ihtiyaçları etrafında çevreleyip, sıkıştırarak onu kendi ihtiyaçları etrafında şekillendirmelerinden duyduğum rahatsızlığı belirtiyorum.

“Mütenâhî” nasıl ortaya çıktı? Geleneksel sözlü türküleri tanbur ile sözsüz bir şekilde ifade ediyorsunuz. Sözü neden bir kenara bıraktınız?

Bu protesto biçimi nedeniyle “mütenâhî” ortaya çıktı. Arapça, ‘Nihayete eren’, ‘Sonu gelen’ anlamına geliyor. Evet, bir şeylerin sonu geldi ve nihayet ki; tanburla arzuladığım duyumu türkülere, şarkılara, protest bir halde ifade ederek ülkenin ve hatta dünyanın birçok yerinde bir soluk yarattım. Sözlü eserlerin, bir de enstrümantal açıdan dinlenmesi gerektiğini anlatmak istedim. Sözler takip gerektiriyor, enstrümanların takip edilmesini değerli buluyorum. İnsan sesinin bütün imkanlarının bir sınırı var, enstrümanın ifade etmek istediklerini bir insan sesiyle baskı altına almak, onu kısıtlamak istemedim. Aksine, bunca yıldır ürettiğim ve icra ettiğim her müziği vokalsiz, sözsüz ifade etmişimdir. Israrla, müziğin enstrümantal düzlemde inşa edilmesi gerektiğini belirtiyorum.

“ENSTRÜMANTAL ESER YAZMAYA BAŞLAYACAĞIM”

Yaptığınız diğer projelerden/çalışmalardan bahseder misiniz?

İstanbul Kartal’da bir atölyem var. Burada lir üretiyorum. Lir, arp müzik aletinin ardılı. Türkiye’de bu renkli ve ahenkli enstrümanın boşluğunu doldurmaya çalıyorum. Ayrıca tanbur, lavta ve ut üretimi de gerçekleştirmeye başladım. Zamanımın büyük bir kısmını atölyemde geçiriyorum. Yakın bir dönemde bazı enstrümantal çalışmalarım daha olacak. Atölyeyi açana kadar ağaç yetiştiren, botanikçi bir insandım. Şimdilerde ağaç kesip şekillendiriyorum. Buna karşın ağaç yetiştirmeye devam ediyorum. Ürettiğim enstrüman adedi kadar, müzik aleti edindirdiğim her insan için bir ağaç yetiştireceğim. Bu ağaçlar, o kişilerin şahsına ve anısına dikilecek. Şimdilerde hazırlık yapıyorum. Lir ve tanbur ile enstrümantal eser yazmaya başlayacağım. Şu anda düşünce üretimi aşamasındayım.


Eren Ali Gül kimdir?

Öğrenmek dışında hiçbir şeyi mesleği olarak kabul etmeyen biriyim. Birden çok ben var. Bir süre bunun üzerine bir dönem düşündüm. Her çevrede farklı biri var. Bu isimde bir tek kişi, bu bedende bir tek kişi, akıllarda hep farklı bir kişi var. Kimsenin bir süs eşyası gibi koyup bekletemeyeceği, kırdığında toparlayamayacağı biriyim. Belki de kabına sığmamakta ısrarcıyım diyebilirim. Gerisinin bir önemi olduğunu düşünmüyorum.

Hasret Gültekin KOZAN

https://www.evrensel.net/haber/456281/tanbur-belli-bir-zumrenin-sinifsal-ihtiyaclarina-sikistirilamaz

Bir yanıt yazın